09 Mayıs 2007

40 Gün 40 Gece Sulukule Etkinliklerinin Sonuna Geldik. Bu bir son değil bir başlangıç, bir sonraki süreçleri başlatabilmek için...

40 Gün 40 Gece Sulukule Etkinliklerinin Sonuna Geldik. Bu bir son değil bir başlangıç, bir sonraki süreçleri başlatabilmek için...

40 Gün 40 Gece Sulukule Etkinliklerinin Sonuna Geldik. Ve bu süreci Sulukule’de 5-6 Mayıs Hıdrellez Etkinlikleri ile Beyoğlu’nda 8-11 Mayıs Roman Filmleri Haftası ile noktaladık. Bu bir son değil bir başlangıç, bir sonraki süreçleri başlatabilmek için...

Sulukule’deki yıkımlara 40 gün kala bu etkinlikleri yapma kararı aldık. Adına 40 Gün 40 Gece Sulukule Etkinlikleri dedik. 40 Gün süresince etkinlik yapmak oldukça iddialı bir karardı. Ama İstanbul’da gerçekleşen mevcut kentsel yenileme ve dönüşüm süreçlerinde alternatif bir yaklaşımın da var olabileceğine olan inancımız ve bu konuların güncel tartışma ortamına açılması gerekliliği ile yola çıktık. Planlama ve kente dair projelerde o bölgedeki halkların, mevcut kültürel, tarihi birikimlerin, zenginliklerin, konu ile ilgili kurum ve kişilerin de sözü olması ve katılımıyla şekillenmesi ve herkesin sahiplenebileceği ortak ve yaratıcı bir vizyona kavuşulması kanımızca İstanbul’da, yaşadığımız kentlerde olması gereken yaklaşım.

Etkinlikleri fikir aşamasından itibaren Sulukuleliler ve büyük bir gönüllü katkısıyla gerçekleştirdik. Arkamızda dolu dolu geçen bir çok etkinlik: panel, mahalle toplantısı, söyleyişi, boya etkinlikleri, atölye çalışmaları, konserler, sergiler, fotoğraf gösterileri, televizyon ve radyo programları, gazete haberleri bıraktık. Ve devam da ediyoruz. Etkinlikler klasik bir etkinlik anlayışının ötesine geçerek, bir bölgenin ve halkın yer ile kültür ilişkisinin yok olmasını önlemeyi amaçladı. Kamuoyunda önemli ve pozitif bir etki yaratarak, destek aldı. Bölge halkının geleceğe daha umutla bakmasına ve geleceğine sahip çıkmasına aracı oldu.

40 Gün 40 Gece Etkinlikleri ile açılan yeni başlangıçlar uzun soluklu ve süreklilik içerecek çalışmalarla önümüzdeki günlerde devam edecek. 40 Gün 40 Gece Sulukule pozitif anlayışla etkinlikler gerçekleştirdi ve katılıma açık bir platform oluşturdu. Ve konuyu farklı açılardan, farklı yerlerde ve zamanlarda dile getirdi, güncel tartışma ve yaratıcılık ortamına açtı. Belediye ile yapılan son görüşmelerde önümüzdeki günlerde Sulukuleliler, Belediye Yetkilileri, konu ile ilgili STK’lar ve akademisyenler, farklı disiplinden ilgililerle sürdürülecek ortak toplantılar yapılması kararlaştırıldı.

40 Gün 40 Gece Sulukule Etkinlikleri, pozitif yaklaşımı ile, Sulukule’ye teğet geçen farklı konularla ve ortamlarda konuyu tartışmaya ve bilgilendirmeye açarak, bölgenin daha katılımcı, sürdürülebilir ve yaratıcı kentsel gelişim olasılığını gündeme taşımıştır. Sulukuleliler, İstanbullular, yetkililer, ilgililer ve dünya ölçeğinde sahiplenilecek ortak vizyonunu oluşturmak, uzlaşma ortamını yaratmak ve uzun vadeli yaklaşımların zeminini oluşturulması adına önemli roller üstelenmiştir.

............................................................................

40 Gün 40 Gece Sulukule

“40 Gün 40 Gece Sulukule”, Sulukule’de gerçekleşmesi beklenen sosyo-kültürel kayıpların önüne geçmek, bölgede sürdürülebilir, yaratıcı ve katılımcı bir kentsel yenilemenin olabilmesi için dikkati ve desteği çekmek amacıyla başlatılmış etkinlikler toplamıdır. Aslında etkinlik toplamından çok bir katılım platformudur. Konuya farklı açılardan teğet geçen disiplin, kişi ve kurumlar bir araya getirilerek kısa vadede bölgeye dikkat çekmek, desteği arttırmak, ortak bir paylaşım alanı yaratılması hedeflenirken , uzun vadede de bölgeye dair sürdürülebilir, bölge halkının, konu ile ilgili ve yetkililerin de içinde olduğu katılımcı ve yaratıcı bir kentsel yenileme ve gelişim modelinin elde edilmesi hedeflenmektedir.

Sulukule, dünyadaki ilk Roman Yerleşimlerinden biri ve Osmanlı İmparatorluğu’nda da önemli bir konuma sahip olmuş bir bölge. Hala Osmanlı Tapularına sahip evler bulunmakta. 1969’da Turizm

Bakanlığı tarafından Sulukule Turizmi Yaşatma ve Koruma Derneğinin kurulması da bu bölgedeki canlılığı ve İstanbul için bölgenin taşıdığı önemini göstermektedir. Bölge sadece bir konut alanı değil, aynı zamanda müzik icra edilen, üretilen, kendine has eğlence kültürü ile canlı ekonomik ve kültürel yapısı olan, bir çok yerli ve yabancı turisti çeken bir mahalle niteliğindeydi. 1990’larda bölge ekonomisinin ve kültürün önemli bir parçası olan eğlence evlerinin kapatılmasıyla birlikte bölge ekonomik ve sosyal bir çökme evresine girmiştir. Buna rağmen bugün hala bu potansiyeli içinde taşımakta, renkli bir İstanbul mahallesi ve kültürü sürmektedir.

Mevcut yenileme yaklaşımları, bölge halkını, mevcut kültürünü, sosyal ve ekonomik yapısını kavrayan ve sürekliliğini sağlayan bir yapılanmaya sahip değildir. Kısa vadeli yaklaşımlarla bölgenin var olan potansiyelleri göz ardı edilmektedir. Sulukule’nin de içinde olduğu Dünya Mirası Listesindeki sur içi bölgesi, UNESCO normlarına göre sadece fiziksel yapısı ile değil sosyo-kültürel yapısı ile de korunması ve yaşatılması gereken bir bölge niteliğindedir. Bölgeye kendi potansiyel ve birikimlerinden hareketle kazandırılacak yeni vizyonlar, bölge halkı, İstanbul ve dünya ölçeğinde önemli kazanımlar sağlayacaktır.

Bu noktada, 40 Gün 40 Gece Sulukule Etkinlikleri, klasik bir etkinlik anlayışının ötesine geçerek bir bölgenin ve halkın yer ile kültür ilişkisinin yok olmasını önlemeyi amaçlamakta, konuyu yaratıcı ve güncel düşünce ortamına açan bir platform oluşturmaya çalışmaktadır. Bölgenin mevcut sosyo-kültürel yapısı ve zengin tarihinin yok olmaması, kentsel yenileme adına daha sürdürülebilir, katılımcı, yaratıcı ve güçlü bir hareketin, örneğin teşkil edilebilmesi için 40 Gün 40 Gece neler yapılabilir, konuyla ilgili çeşitli alanlarda pozitif anlamda ne tür projeler, etkinlikler geliştirilebilir ve devamında sürdürülebilir diye hareket etmektedir. Bir yandan hukuki süreç çalışmaları sürerken 40 Gün 40 Gece Sulukule Etkinlikleri ile konunun toplumsal yönü vurgulanmaya çalışılmaktadır.

Platform konuyla ilgili bir çok sivil toplum kuruluşu, gönüllü, mimar, şehir plancısı, akademisyen, sosyolog, sanatçı, müzisyen, tarihçi, belgeselci vb. desteği ve katılımı ile ilerlemektedir. Etkinlikler bölge potansiyellerini ortaya çıkarmak için, müzik, dans, performans, tarih, film, sanat, mimarlık, kent, sosyoloji gibi ilgili ve çok çeşitli alana açık tutulmuştur. Etkinlikler, Sulukule ve paralel mekanlarda Beyoğlu ve Üniversiteler gibi gerçekleştirilecek film gösterimlerinden, müzik dinletilerine, sanat atölyelerinden, söyleyişilere, panellerden sergilere kadar uzanan geniş bir alana ve zamana yayılmıştır.

Gelişmeleri daha detaylı takip etmek isteyenler web sayfamızı ziyaret edebilirler.

www.40gun40gecesulukule.com


SULUKULE İÇİN HALA ÜMİT VAR!

Bu platformda yer alan bizler, 40 gün 40 gece Sulukule’yi yaşayalım, yaşarken anlayalım, anlayıp sahip çıkalım, sahip çıkıp geleceğe taşıyalım istiyoruz.

Bir başka dönüşüm modeli olabileceğini görmek ve göstermek istiyoruz.

Yerel gerçekliği güçlendirmek ve görünür kılmak, duyurmak istiyoruz

Yerel kültürün korunurken sorgulanması ve sürdürülebilmesini istiyoruz

Akademisyenleri, Hukukçuları, Sanatçıları, Yerel Yönetimi, İstanbulluları, Gençleri, Yaşlıları, Sulukulelileri, Sulukuleli olmayanları, Duyan duymayan, Bilen bilmeyen herkesi etkinliklerimize katılmaya davet ediyoruz.

2010’da İstanbul, Avrupa Kültür Başkenti;

Bizler bugünden itibaren İstanbul’a, kente ve kültürüne ait renkleri ve dinamikleri korumaz ve güçlendirmezsek, 2010’da nasıl bir kültür başkenti olabiliriz?